Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

21 Mart 2009 Cumartesi

Kaç Seslidir kaybetmek ....

Kaç seslidir kaybetmek ?

Hep gidenin ardından söyledik “kaybediş” şarkılarını , hep terk eden oldu arkasında gözü yaşlı birilerini bırakanlar , kaybettiklerimiz arkasına bakmadan gidenler sanıldı hep …O kadar yüzeysel , o kadar görünen oldu ki hep kayıplar , aslında içimizde kendini yitirip gidenlerin yok oluşu fark edilmedi bile…

Ben böyle kaybetmedim işte , terk edilmedim , gidenin ardından bakmadım asla , geceler boyu içip , ağlamadım . Keşke öyle yapsaymışım , daha az üzer , daha az hırpalardı belki bu kaybediş . Diğerlerine benzer , diğer insanların yaşadıkları gibi üç, beş ayda yitip giderdi hayatımdan . Nasırlaştırmazdı bu kalbi bu denli çok .

Geride kalan olmadan , gözünün içine bakarken , el eleyken kaybettiniz mi hiç birini ? Avuçlarınızın içinde günden güne eriyen kar misali tükenen kaç insan oldu , sordunuz mu hiç kendinize ? Her büyük kavganın ardından yaşanan barışmaların , aşka atılan düğümler olduğunu , kaçımız fark edebildik ki bu güne dek ? Yalnızlıktan korkumuzdan , Alışkanlıklarımızdan sıyrılmaya cesaretsizliğimizden , ve belki de kendimize bile itiraf edemediğimiz sevgisizlik kabusundan başladık beklide bu yıllarca süren , ne uzayan , ne de kısalan aşk hikayelerine…

İçimizde korkan bir çocuk barındırdık hepimiz çünkü. Neşeli gözleri ışıl ışıl parlayan bir kız olmalıydı onun yerinde ama , o kadar çok incinmiş , o kadar çok kırılmıştı ki zamanla , giden sevgililerin ardından aslında o terk edildi hep , yaşanan şiddetli kavgalarda patlayan tokatlar aslında hep onun yanağınaydı …Acımızdan hissedemedik. Biz her ne kadar güçlü kadınlar olursak olalım , o hep korktu karanlıktan , yalnız uyumayı o denli sevmedi . Para hırsından , iş stresinden iyi yetiştiremedik içimizdeki kızı .Çikolatasını , elma şekerini hep eksik ettik .

Bu yüzdendi işte can havliyle yılanlara sarılışlarımız , yüzlerindeki yalan sevgiyi göremediğimizden yaşandı samimiyetsiz aşklar ,ve ardından kayıplar. Yıllarca sabırla , umutla , düzelir diyerek fark etmeden tükettiğimiz sevgiler yalnızlığımızdandı . İşte bu yüzden belki daha çok iz bıraktı terk etmeyen , içimizde yiten aşklar . Günden güne gözden düşüşleriydi titreten aslında kalplerimizin bam telini.

Keşke dedim kendi kendime , keşke geride kalan , hatırlayacak olan ben olsaydım diye. Keşke mazimde özlenen yaşanmışlıkların içine bir adam koyabilseydim , o belirsiz silüetin yerine.
Benim de hatam çoktu elbet , zamanında toplayıp cesaretimi , kapıyı çarpıp çıktığımda geri dönmemecesine karartmalıydım gözümü . İçimdeki kıza yenilmeden , çekip gitmeyi bilmeliydim. Üzgünüm ey aşk! Senden , sevmekten bu kadar kolay vazgeçemedim. ..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder